Emzirme döneminde, süt bezlerinde yapılmakta olan ve süt kanallarını da dolduran süt salgısı nedeniyle meme dokusunun yoğunluğu daha fazladır.
Her iki memenin büyümesi, oluşan kitlelerin bulunmasını zorlaştırabilir. Emzirme döneminde süt bezlerinde yapılmakta olan ve süt kanallarını (duktusları) da dolduran süt salgısı nedeni ile meme dokusunun yoğunluğu artar. Bu yoğunluk artışı nedeni ile mamografik duyarlılık azalır ve memede var olan lezyon gizlenip detaylı görülemeyebilir.
Meme radyolojisi uzmanı mamografi görüntülerinde önce normal meme yapısını değerlendirir. Meme dokusunda süt bezleri, yağ doku ve bağ dokusu bulunur. Mamografide süt bezleri bağ dokusu beyaz renkte, yağ dokusu ise siyaha yakın renkte görülür.
Kanser dokusu da mamografide yine beyaz renkte kitle, yapı bozukluğu veya yoğunlaşma şeklinde görülür. Süt salgısı nedeni ile meme dokusunun daha yoğun olduğu durumlarda, beyaz zemin üzerinde beyaz rengin seçilebilmesi zordur, bu nedenle mamografi meme kanserinin saptanmasında yetersiz kalır, atlanabilir.
Emzirme döneminde mamografi yeterince yardımcı olamayacağından Meme Ultrasonografisi veya Meme MR tetkikleri gibi yardımcı tanı yöntemlerine başvurulması gerekir. Ama yine de zorunlu ise bebeğin annenin yanında olması ve çekimden hemen önce emzirmesi halinde meme yoğunluğu biraz azalacaktır. Böylelikle görüntüler daha doğru yorumlanabilecektir.
Görüntülerin değerlendirilmesi özellikle bu konuda bilgi birikimi yüksek olan Meme Radyoloji Uzmanları tarafından yapılmalıdır. Mamografi çekiminden hemen sonra süt vermesinde bir sakınca yoktur. Aynı şey meme ultrasonografisi ve Magnetik Rezonans (MR) için de geçerlidir. Mamografide alınan X ışınları annenin sütünü etkilemez.
Özellikle adet gören kadında mamografinin çekimi için adetin belli bir dönemine göre ayarlama yapması gerekmez. Adet döneminde hormon salgılanma sürecinde birtakım değişiklikler yaşanmaktadır. 28 gün süren her bir döngü boyunca vücutta östrojen ve progesteron hormonlarının düzeyleri sürekli değişir.
Siklusun ortalarına (genellikle 12-14. günler arasına) denk gelen ovulasyonun (yumurtlamanın) hemen ardından, kanda östrojen ve progesteron hormonları hızla yükselmeye başlar. Bu hormonların etkisiyle, süt oluşturan meme dokusu ve süt kanalları hızla büyür ve çoğalır; süt salgılamakla görevli hücreler ise az miktarda sıvı salgılar. Bu değişiklikler meme dokusunda gerilmeye ve dolayısıyla ağrıya yol açabilir.
Bazı kadınlarda adet görmeden birkaç gün önce başlayarak adetin ilk günlerinde devam eden meme ağrısı ve hassasiyeti, mamografi sırasında hissedilen kısa süreli ağrıyı artırabilir. Bu durumda eğer acil bir bulgu nedeniyle çekim yapılmıyorsa, kadının mamografi çekimini adet dönemi bitince yaptırması veya çekime gelmeden birkaç saat önce hafif bir ağrı kesici hap alması önerilebilir.
Adet dönemi öncesi veya sırasında çekildiği için mamografide meme kanserinin görülmeyeceğini destekleyen bir bulgu bulunmamaktadır.